Ravza-Radyo
Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular 93245910
Ravza-Radyo
Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular 93245910
Ravza-Radyo
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ravza-Radyo

İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Pencere
 
AnasayfaAnasayfa  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Ravza
Kurucu Üye
Kurucu Üye
Ravza


Erkek
Horoz
Mesaj Sayısı : 165
Yaş : 30
Nerden : Gaziantep
İş/Hobiler : Bilgisayar
Lakap : Ravza-Radyo
Ruh Hali : Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular Hosgor10
Hangi Takımlısın : Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular Gazian10
Madalyalar : Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular 128_1587674596l
Kayıt tarihi : 19/08/08

Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular Empty
MesajKonu: Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular   Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular EmptyPtsi Ağus. 25, 2008 3:44 am

ALLAH (c.c.) (c.c)'ın, Her Şeriatte Haram Kıldığı Ameller

--------------------------------------------------------------------------------
ALLAH (c.c.) (c.c)'ın, Her Şeriatte Haram Kıldığı Ameller
De ki: “Gelin! Rabbinizin size neyi haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbirşeyi ortak koşmayın! Anne babaya iyilik edin! Fakirlik sebebiyle çocuklarınızı öldürmeyin! Sizi ve onları biz rızıklandırıyoruz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın! Ve Allah’ ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere öldürmeyin! Belki akledersiniz diye (Allah) işte bunları size tavsiye etti.(En´am:151)

ALLAH (c.c.) (c.c) Rasulullah (s.a.s)’a hitaben şöyle buyuruyor:
“Ey Muhammed! Allah’tan başkasına tapan, Allah’ın helal kıldığı rızıkları kendi heva ve heveslerine göre haram, haram kıldığı rızıkları ise helal kılan, fakirlik korkusuyla çocuklarını öldüren ve ALLAH (c.c.) (c.c)’ın şeriatine rağmen kendi kıt akıllarınca teşri koyan müşriklere şöyle de:
“Ey müşrikler! Gelin, Allah’ın haram kıldığı şeyleri en doğru şekilde size haber vereyim. Böylece, kendi kıt akıllarınızca haram-helal tayini yapmaktan belki vazgeçersiniz. Çünkü haram ve helali tayin yetkisi, sadece Allah’a aittir. O’nun helal dediği helal, haram dediği haramdır. Mutlak teşri (kanun koyma) hakkı, sadece O’na aittir.
Allah’ın, insanlar için bildirdiği teşriyi, yani; kanun, yasa, helal ve haramları ancak benim vasıtamla öğrenebilirsiniz. Zira ben, Allah’ın, hepiniz için gönderdiği bir rasulüyüm. Görevim; Allah’ın sizlerden istediği şeyleri sizlere bildirmek ve tebliğ etmektir.
Artık, heva ve hevesinize uymaktan vazgeçin. Şayet Allah’ın sizlerden neler istediğini gerçekten öğrenmek, neyin haram neyin helal olduğunu net bir şekilde bilmek istiyorsanız bana gelin, ben size bunları bildireyim.”
Abdullah b. Mes’ud şöyle dedi:
“Her kim, üzerinde Rasulullah (s.a.s)’ın mührü bulunan vasiyyetine bakmayı arzularsa En’am: 151’den 153’e kadar olan ayetleri okusun.” (Tirmizi, Ebu İsa bu hadis için hasen-garib dedi)
Sonra ALLAH (c.c.) (c.c), bütün nebi ve rasullere emrettiği on emri açıklamaya başlamaktadır.
Şirkten Nehiy:
“O’na hiçbirşeyi ortak koşmayın.”
ALLAH (c.c.) (c.c), haram kıldığı meseleleri zikrederken ilk olarak kendisine şirk koşulmasını yasaklayan bir emirle başlamıştır.
Şirk: ALLAH (c.c.) (c.c)’ı ibadette (nusukte), hükümde, teşride, velayette ve sevgide birlemeyip O’na ortak koşmaktır.
Bu sebeble ibadetler ALLAH (c.c.) (c.c)’tan başkasına ya da ALLAH (c.c.) (c.c)’la birlikte bir başkasına yapılırsa şirk işlenmiş olunur ve bu hal üzere ölen kimse cennete giremeyecektir.
Başka bir tarifle şirk: Allah’a ait hak, sıfat ve yetkileri başka bir varlığa vermek demektir.
Şirkten temizlenilmediği müddetçe ALLAH (c.c.) (c.c), kendisine yapılan ibadetleri kabul etmez. Çünkü şirkle birlikte tevhidden bahsetmek söz konusu değildir ve tevhidin temelini, şirkten kaçınmak oluşturur.
Bu sebeble, müslüman olmak isteyen bir kimseye, farz kılınan amelleri anlatmadan önce üzerinde bulunduğu şirki terketmesi, ALLAH (c.c.) (c.c)’ı tek rab, tek ilah kabul etmesi, hayatını O’nun şeriatine göre düzenlemesi, O’nun şeriati dışındaki şeriatleri reddetmesi, ne bu konularda ne de diğer ibadetlerde O’na hiçbir şeyi denk kılmaması, kainatta ta-sarruf hakkına sahib olanın yalnızca O olduğunu kabul ettiği gibi, dünyevi her meselede de tasarruf hakkının sadece O’na ait olduğunu kabul etmesi emredilir.
ALLAH (c.c.) (c.c), şirkin her çeşidini yasaklamıştır. Şirk, ALLAH (c.c.) (c.c)’ın ilk yasakladığı ve ilk olarak reddedilip terkedilmesi gereken münkerdir. Çünkü her çeşidiyle şirk terkedilmedikçe, “ibadeti hak eden tek ilah, tek hakim, tek teşri koyucu Allah’tır” manasına gelen La ilahe illALLAH (c.c.) kelimesi kabul edilmiş olunmaz.
İşte bu sebeble ALLAH (c.c.) (c.c), ilk olarak kendisine herhangi bir şeyin ortak koşulmasını, denk kılınmasını yasaklamıştır. (Şirkle ilgili genişçe bilgi Tefsir 6’da, Maide: 72 ayetinde açıklanmıştır.)
Anne-Babaya İyilik Emri:
“Anne-babaya iyilik edin.”
ALLAH (c.c.) (c.c) bir çok yerde kendisine şirk koşulmasını yasakladıktan hemen sonra anne-babaya iyiliği ve onlara itaati emretmiştir.
Zira ALLAH (c.c.) (c.c), yaratılmışların rızkını veren, onları nimetleriyle terbiye eden, besleyen, koruyup gözeten, onlar için en uygun sistemi belirleyen yüce Rab’dir. Bu sebeble ibadetler sadece kendisine yapılmalı, O’na ibadette hiçbirşey ortak koşulmamalıdır.
Anne-baba da çocuklarının rızıklarının temininde, onların terbiye edilmesinde, eziyetlerden korunmasında, büyümelerinde bir vesiledir. Bu sebeble onlara iyilik edilmeli, ALLAH (c.c.) (c.c)’ın emirlerine zıd emirler vermedikleri müddetçe kendilerine itaat edilmelidir.
ALLAH (c.c.) (c.c) bu konuyla ilgili olarak başka ayetlerde şöyle buyurmuştur:
“Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi, anne-babaya iyilik etmenizi emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara “öf” bile deme ve onları azarlama, onlara güzel söz söyle!” (İsra: 23)
“Biz insana, anne-babasını (gözetmesini) tavsiye ettik. Annesi onu zorluk üstüne zorlukla taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması iki yıl içindedir. Öyleyse bana ve anne babana teşekkür et, dönüş ise banadır. Eğer o ikisi ilmin olmayan birşeyi bana şirk koşman için seninle mücadele ederlerse, onlara sakın itaat etme! O ikisine dünya (hayatın)da sahiblen ve bana en içten bir şekilde tabi olan kimsenin yoluna tabi ol! Sonra dönüşünüz banadır. Elbette ben, işlemekte olduklarınızı size haber vereceğim.” (Lokman: 14-15)
İslam dini anne-babaya, İslam’a savaş açmadıkları müddetçe, kafir olsalar bile iyi davranmayı emretmiş, İslam şeriatine zıt olmayan konularda anne-babaya karşı gelmeyi ya da onlara eziyet etmeyi büyük günah olarak saymıştır. Bu sebeble anne-babaya iyilik yapmak en iyi amellerdendir.
Abdullah b. Mes’ud (r.a) şöyle rivayet etmiştir:
“Rasulullah (s.a.s)’a: “En iyi ameller hangisidir” diye sordum. Rasulullah (s.a.s): “Vaktinde kılınan namazdır” dedi. Ben: “Sonra hangisidir” diye sordum. Rasulullah (s.a.s): “Anne ve babaya iyilikte bulunmaktır” dedi. Ben: “Sonra hangisi” diye sordum. Rasulullah (s.a.s): “ALLAH (c.c.) yolunda cihaddır” dedi.” (Buhari, Müslim)
Anne babaya iyilik yapmak demek; İslam’a zıt olmayan konularda onlara saygılı davranmak, onları sevmek, onlarla dünyalık konularda iyi geçinmek, onlara kötü söz söylememek, onları kırmamak, iyilik sayılabilecek her tür iyi ameli, samimi olarak, içinden gelerek, en güzel bir şekilde ve eksiksiz olarak yapmaktır.
Her evlad şunu çok iyi bilmelidir: Anne ve babasına nasıl davranırsa kendisine de aynı muameleyi yapan çocuklar verilecektir.
İbni Ömer (r.a)’den Rasulullah (s.a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Babalarınıza ve annenize iyi davranın ki, çocuklarınız da size iyi davransınlar. Müslüman kadınlara iffetle davranın ki, kadınlarınız iffetli olsun.” (Taberani-El-Evsat)
Çocukları Öldürmekten Nehiy:
“Fakirlik sebebiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi ve onları biz rızıklandırıyoruz.”
ALLAH (c.c.) (c.c); anne, baba ve dedelere iyi davranmayı emrettikten sonra çocuklara ve torunlara da iyi davranmayı emrederek şöyle buyurmaktadır:
“Fakirlikten endişe ederek çocuklarınızı sakın öldürmeyin. Zira, sizlerin de onların da rızkını verecek olan Allah’tır. Belki de sizler, onlar vesilesiyle ALLAH (c.c.) tarafından rızıklandırılıyorsunuzdur, ne bilirsiniz? Öyleyse gerek içinde bulunduğunuz fakirlik, gerekse size isabet edebilecek fakirlik sebebiyle hiçbir zaman endişe etmeyiniz. Çünkü bütün kulların rızıkları ALLAH (c.c.) tarafından verilir.”
ALLAH (c.c.) (c.c) bu konuyla alakalı olarak bir başka ayette şöyle buyuruyor:
“Fakirlik korkusuyla çoçuklarınızı öldürmeyin! Onları ve sizi biz rızıklandırıyoruz. Muhakak ki onları öldürmek büyük bir hatadır.” (İsra: 31)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ravza-radyo.yetkinforum.com
Ravza
Kurucu Üye
Kurucu Üye
Ravza


Erkek
Horoz
Mesaj Sayısı : 165
Yaş : 30
Nerden : Gaziantep
İş/Hobiler : Bilgisayar
Lakap : Ravza-Radyo
Ruh Hali : Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular Hosgor10
Hangi Takımlısın : Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular Gazian10
Madalyalar : Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular 128_1587674596l
Kayıt tarihi : 19/08/08

Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular Empty
MesajKonu: Geri: Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular   Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular EmptyPtsi Ağus. 25, 2008 3:45 am

ALLAH (c.c.) (c.c)’ın En’am suresindeki: “Fakirlik sebebiyle çocuklarınızı öldürmeyin” buyruğuyla, İsra suresindeki: “Fakirlik korkusuyla çoçuklarınızı öldürmeyin!” buyruğu arasındaki fark şudur:
En’am suresinde kastedilen fakirlik, o an içinde bulunulan fakirliktir. İşte bu fakirlik sebebiyle çocukların öldürülmemesi emredilmiştir. Bu sebeble ALLAH (c.c.) (c.c) ayetin akabinde:
“Sizi ve onları biz rızıklandırıyoruz” buyurarak önce babaları zikretmiş ve öncelikle babaları rızıklandırdığını belirtmek istemiştir.
İsra suresinde kastedilen fakirlik ise; gelecek olan fakirliktir. Bu sebeble ALLAH (c.c.) (c.c) ayetin devamında:
“Onları ve sizi biz rızıklandırıyoruz” buyurmuştur. Dolayısıyla ayete önce çocukların rızkıyla başlanmış, sonra babaların rızkı zikredilmiştir. Bunun sebebi ise; söz konusu olan endişenin çocukların rızkıyla alakalı olması ve dolayısıyla gelecekte oluşabilecek fakirlikten endişe edilmesidir.
Azl (Meniyi Dışarı Atmak):
Azlin, yani; cima sırasında meninin dışarıya atılıp atılmayacağının caizliği konusunda alimler arasında ihtilaf vardır.
Zahiriler; azlin caiz olmadığını söylemişlerdir ve bu görüşlerine delil olarak: “Çocuklarınızı öldürmeyin...” ayetlerini göstermişlerdir.
Cumhura göre; azl caizdir.
Delilleri:
Cabir (r.a)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Bizlerin cariyeleri vardı ve onlarla cima esnasında azlederdik. Bunun üzerine yahudiler şöyle dediler:
“Bu şekilde yapmak çocuğu küçükken öldürmektir.” Rasulullah (s.a.s)’a bu konu hakkında soruldu ve Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi:
“Yahudiler yalan söylediler. Çünkü, ALLAH (c.c.) (c.c) onun yaratılmasını dileseydi, sen onu engelleyemezdin.” (Nesei, Tirmizi, rivayet etti ve sahih dedi)
İmam Şafii ve Malik’e göre; hür olan kadının izni dahilinde azl yapılır. Şayet izni yoksa azl yapmak caiz değildir.
Kürtajın hükmü:
Döllenme olduktan sonra annenin hayat tehlikesi sözkonusu olmadığı müddetçe canlı çocuğu aldırmak için kürtaj yapmak haramdır. Bu bir nevi çocuk öldürmektir.
Kötülüklere Yaklaşmaktan Nehiy:
“Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın.”
ALLAH (c.c.) (c.c) bu ayette şöyle buyuruyor:
“Kötülüğü, çirkinliği, günahı büyük olan gizli ve açık her tür söz ve amellerden sakının. Onlara kesinlikle yaklaşmayın ve onlardan uzak durun.”
Ayette geçen “fevahiş” (kötülükler); suçu ve çirkinliği büyük olan sözler ve amellerdir. Zina, lutilik, avret mahallini yabancılara göstermek, kazf (zina iftirası) gibi...
ALLAH (c.c.) (c.c), bu gibi amellere yaklaşmaktan nehyetmiştir. Ayetteki; “yaklaşmayın” emri, haramlar konusunda, “yapmayın” emrinden daha kuvvetli ve kesindir.
Rasulullah (s.a.s) zamanındaki müşrikler açıktan zina etmeyi kötü görür, fakat gizli olarak zina yapmayı kötü görmezlerdi. İşte bu sebeble ALLAH (c.c.) (c.c), hem açık hem de gizli zinayı haram kılmıştır.
ALLAH (c.c.) (c.c) bu konuyla ilgili olarak bir başka ayette şöyle buyurmuştur:
“De ki: “Muhakkak ki Rabbim; kötülükleri, onlardan açık olanları ve gizli olanları, günahı, haksız yere isyanı, hakkında bir delil indirmediği birşeyi Allah’a şirk koşmanızı ve bilmediğiniz şeyleri Allah’a karşı söylemenizi haram kıldı.” (A’raf: 33)
İbni Mes’ud (r.a)’den Rasulullah (s.a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“ALLAH (c.c.) (c.c)’tan daha kıskancı yoktur. Bu sebeble fahişeliği, açığı ve gizlisiyle haram kılmıştır.” (Buhari, Müslim)
Ayette geçen; “kötülüklerin açığı”ndan kasıt, bazı alimlere göre; gözle görülen günahlardır.
“...gizlisi”nden kasıt ise; gözle görünmeyen, kalble ilgili olan kibir ve hased gibi günahlardır.
Haksız Yere Bir Kimseyi Öldürmekten Nehiy:
“Ve Allah’ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere öldürmeyin!”
ALLAH (c.c.) (c.c) ayetin bu kısmında, haksız yere bir nefsi öldürmeyi yasaklamaktadır. Haksız yere bir insanı öldürmek fevahiştendir (kötülüklerdendir). Haksız yere bir nefsi öldürmeyi ayrı olarak zikredilmesinin sebebi, haksız yere insan öldürmenin önemini vurgulamak içindir.
İslam dini, ister müslüman, ister zımmi, isterse anlaşmalı bir kafir olsun, haksız yere adam öldürmeyi haram kılmıştır.
İslam şeriatine göre; bir kimseyi öldürülmekten koruyan şey; müslüman olmak, zımmi olmak ve eman altında olmaktır .
Abdullah b. Ömer (r.a)’den Rasulullah (s.a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“İnsanlarla; La ilahe illALLAH (c.c.) Muhammedun Rasulullah’a şehadet edinceye, namazı ikame edinceye ve zekatı verinceye kadar onlarla savaşmakla emrolundum. Eğer bunu yaparlarsa İslam hakkı müstesna, kanları ve mallarını benden korumuş olurlar. Hesabları ise Allah’a aittir.” (Buhari, Müslim)
Abdullah b. Amr (r.a)’dan Rasulullah (s.a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Her kim bir anlaşmalıyı öldürürse, cennetin kokusunu duyamayacaktır. Oysa onun kokusu kırk senelik yürüyüş (mesafesin)den hissedilir.” (Buhari)
İslam dini bazı kimselerin öldürülmesini ise haklı bir öldürme olarak belirlemiştir. Bunlar ise; zina eden evli, bir kimseyi öldüren katil ve İslam dinini terkeden mürteddir.
Abdullah b. Mes’ud (r.a)’dan Rasulullah (s.a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Bir müslümanın kanı ancak şu üç durumda helal olur: “Evli iken zina yapan, nefse karşı nefis, dini terkedip İslam cemaatinden ayrılan.”
Başka bir lafızda:
“İmandan sonra küfre girmek, evlendikten sonra zina yapmak, bir nefsi haksız yere öldürmek.” (Buhari, Müslim)
Bu kimselere; zekatı vermeyen, namazı terkeden, yol kesen, bazı alimlere göre lutilik yapan kimseler de ilave edilebilir.
İbni abbas (r.a)’dan Rasulullah (s.a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Lut kavminin yaptığını yapanı görürseniz, yapanı da onunla yapılanı da öldürün.” (Ahmed, Hakim ve Zehebi rivayet ettiler ve sahih dediler)
İslam dininin belirlediği durumlar haricinde insanların birbirlerini öldürmeleri haklı birer öldürme değil, ALLAH (c.c.) (c.c)’ın yasakladığı kötülüklerden birisidir. Bu nedenle ister müslüman, ister anlaşmalı bir kafir, isterse bir zımmi olsun, İslam’ın izin vermediği durumlarda onlardan herhangi birisini öldürmek büyük bir günahtır.
“Belki akledersiniz diye (Allah) işte bunları size tavsiye etti.”
ALLAH (c.c.) (c.c) bu ayetin son kısmında şöyle buyuruyor:
“Allah, akıllarınızı kullanasınız ve nefislerinizi kötü şeylerden sakındırasınız diye işte bu beş şeyi sizlere vasiyet etmiştir. Çünkü selim akıl, bu zikredilenlerin kötü şeyler olduğunu rahatlıkla bilir ve anlar
.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ravza-radyo.yetkinforum.com
 
Allah (C.C) Helal Ve Haram Kıldığı Konular
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HELAL VE HARAM
» Faiz ve Haram

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza-Radyo :: (¯`·._) Ravza-Radyo (¯`·._) Allah (C.C) :: Allah (c.c)-
Buraya geçin: